clapton, sahnedeki giyim tarzı ya da davranışlarıyla tam örnek bir insan gibidir.
fakat nedense adamın hayattaki şansı hiç iyi gitmemiş.
bu yüzden de şarkılarında hep anlam yüklü hikayeler olur.
sevip, kendisini mahvedip giden kadına yazdığı parça;
(bkz: layla)
fakat clapton'ın böyle takılması aslında pişmanlık sonucu ortaya çıkıyor.
kendisi bir zamanlar uyuşturucu bağımlısı olduğundan, çok şey kaybediyor.
hatta oğlunun camdan düşme sebebi de, clapton'ın kafası güzelken oluyor.
bu yüzden vicdan azabı çekiyor olsa gerek, sürekli festivaller düzenliyor ve gelirini uyuşturucuyla mücadele eden insanlar için harcıyor.
(bkz: crossroads fest)
ayrıca bu festivallerde mütevazı bir çiftçi ya da orta halli bir ailenin babası gibi giyinip gösterişten uzak takılıyor.
ve dünyanın bir çok yerinden bir çok ünlü ismin yanında, müziği çok iyi olan fakat gün yüzüne çıkamamış isime de yer veriyor, elinden tutuyor insanların.
özetle, güzel adam ve güzel bir müzisyendir clapton.
eski cream ve yardbirds (yardbirds günlerinde başka bir gitar tanrısı jimmy page ile çalmıştır, her ne kadar page bas çalsada) gitaristidir. özellikle cream günlerinde yaptıkları şarkılar çok iyi, deyim yerindeyse "köpek gibi"dir. heleki crossroads 'daki gitar solosu bugün dahi gelmiş geçmiş en iyi sololardan...
artık parmaklarının yavaşladığını, kısa süre içinde çalamayabileceğini açıkladı. 23 stüdyo albümde kalacak gibi görünüyor.
onca kokoyin, alkol, zina, ölümcül duygusal travma ile geçmiş bir ömür için fena değil. ingiliz rock yıldızları el altından abı-hayat kullanıyor azizim.
namıdiğer slowhand. the yardbirds, cream gibi efsane gruplarda yer aldı. 4 yaşında ölen oğlu için yazdığı "tears in heaven" isimli şarkı ile 6 grammy kazandı. alkol ve uyuşturucu illetinden kurtuldu ve bir rehabilitasyon merkezi açtı. düzenlediği crossroads gitar festivallerinin gelirleri bu kuruma bağışlanmaktadır. yeni albümü de yolda, hadi yine iyisiniz.
kariyerinde bahsedilecek çok nokta olsa da bazı kilometre taşlarından söz etmek gerekirse;
yardbirds, john mayall ve cream ile yükselişe geçen, amerika'da bile bilinir olan gitarist, yavaş yavaş kendini eroinin kucağına bırakır. efsane bir albüm yaptıkları derek and the dominoes ile doğru dürüst konser veremeden dağıtmak zorunda kalır. Alice Ormsby-Gore (ingiliz büyükelçinin kızı) ile inzivaya çekilip sürekli eroin alırlar. eric'in bu dönem aşırı doz olmamasının tek sebebi ilkokuldan beri şırıngadan korkmasıymış o yüzden burundan alıyorlarmış.
arkadaşı george harrison onu bangladeş için konsere çağırır, eric'in tek şartı amerika'da olan konser için uyuşturucusunun hazır edilmesiymiş. george hazır etmiş etmesine ancak ingiltere'deki maldan çok düşük kaliteli, çok daha az etkili olduğu için eric cold turkey olur. üç gün provalara katılamayıp, zar zor konsere çıkabilmiş. eric en çok kendimi yüz üstü bıraktım diyor. bu konserden sonra iyice toplumdan çekildikten sonra parasızlıktan gitarlarını satacak duruma geldikten sonra yardım elini pete townshend uzatır, rainbow konseriyle. her ne kadar oldukça kötü çalmış olsalar da eric'i sahnelere geri döndürdüğü için milattır. bu konser olmasa büyük ihtimalle yetmişlerin başında aşırı dozdan kaybetmiş olacaktık kendisini.
eroini bıraktıktan sonra kokain ve alkol bağımlılığı ile yüzleşmek zorunda kalır. seksenlerin sonuna kadar bu böyle gider. oğlunu kaybetmesinin etkisiyle iyice kendine müziğe verip, bağımlılar için dernek kurar (bkz: crossroads center).